Pazar, Eylül 8, 2024

Evsel Katı Atık Tarife Raporunun Hazırlanması

Paylaş

Katı Atık Toplama ve Bertaraf Tarifelerinde Yasal Durum Nedir?

11.08.1983 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürülüğe giren, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun, izin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü başlıklı 11. maddesinde; “Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını yönetmeliklerde belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya ettirmekle ve  öngörülen izinleri almakla yükümlüdürler.” ayrıca “Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz.” hükümleri yer almaktadır.

Yasal Durum
Yasal Durum

Söz konusu Çevre Kanunu’na istinaden tüm yerel yönetimlere, vatandaşlardan katı atık toplama, taşıma, aktarma ve bertaraf maliyetlerinin fatura edilmesini zorunlu hale getirmiştir. Ayrıca bertaraf bedellerinin belirlenmesi, faturalandırma ve tahsilat ayrıntılarının belirlenmesi için, alt tarafta yer alan yönetmelik Ekim 2010 da Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sonrasında yine alt tarafta bulunan yönetmeliği açıklayıcı kılavuz Bakanlık internet sayfasında yayınlanmıştır.

  • Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik (27.10.2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete)
  • Evsel Katı Atık Tarifelerinin Belirlenmesine Yönelik Kılavuz (www.cygm.gov.tr)

Söz konusu mevzuat düzenlemeleri değerlendirildiğinde karşımıza üç ana konu başlığı çıkmaktadır. Bu konu başlıklarından Birincisi: Tam Maliyet Esaslı, toplam sistem maliyetlerinin tarifelere yansıtılmasıdır. Yerel yönetimlerce evsel nitelikli atıkların toplanması, taşınması, aktarılması ve bertarafı gibi hizmetlerin yapılmasında harcanan ücretlerin bu hizmetten faydalananlardan tahsil edilmesini tanımlamaktadır. Tarifelerin belirlenmesinde kirleten öder prensibine göre hareket edilmesi, evsel kati atık hizmetleri için tahsil edilecek ücretlerin bu hizmetler dışında kullanılmamasını kapsamaktadır.

Fatura Edilecek Ücretlerin Belirlenmesi

Toplam atık yönetim maliyeti, yukarıda yer alan usuller çerçevesinde, tam maliyet hesabına göre hesaplanması gerekmektedir. Bu nedenle en azından söz konusu işlerin görülmesinde harcanan tutarların kirletenlerden alınması gerekmektedir. Fakat uygulamada mükerrer tahsilat yapılmaması için atık yönetim maliyetlerinden Çevre Temizlik Vergisinin çıkartılması ile bulunacak tutar üzerinden yapılması gerekmektedir.

  • 2017 Yılı Temizlik İhalesi Bedeli (Eklenecek)
  • Çevre Temizlik Vergisi Büyükşehir Payı Tahsilatı (Çıkartılacak)
  • Çevre Temizlik Vergisi İşyeri Tahakkuku (-)
  • Atık Toplama ve Taşıma Maliyeti (+)
  • Öz Kaynak Getirisi (+)
  • Beklenen Toplam Gelir (+)

Yerel Yönetimlerin Tarifelerin Belirlenmesindeki Sorumluluğu Nedir?

24.12.2003 tarih ve 25326 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun kamu zararı başlıklı 71. maddesinde “e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,” kamu zararının belirlenmesinde esas alınmaktadır. Yukarıda yer alan kanun maddesinde yer alan nedenlerden dolayı, tarifelerini belirlemeyen ve bu tarifelere göre tahsilatlara başlamayan yerel yönetimlerin kamu zararı oluşturduğu tartışmasız bir gerçektir. Zira söz konusu “Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik” altı kere revize edilmiştir. Son olarak 25.1.2018 de revize edilerek yerel yönetimlerin bu sorumluluğu 31.12.2018’e kadar ertelenmiştir. Bu nedenle yerel yönetimlerin bu tarihe kadar tarife bedellerini belirlemesi ve tahsilatlara başlaması gerekmektedir. Aksi halde kamu zararına neden olacaklarından ileriki yıllarda yapılacak denetimlerde  zor duruma düşebilirler.

Evsel Katı Atık Tarife Raporunun Hazırlanması
Evsel Katı Atık Tarife Raporunun Hazırlanması

Tarife Bedellerin Faturalandırılması

Tarif bedellerinin faturalandırma işlemi, yerel yönetimlerin yada bağlı olduğu büyük şehir belediyelerinin su idarelerinin su faturaları üzerinden yapılması gerekmektedir. Bu doğrultuda söz konusu faturayı düzenleyecek olan kurum yada birime, evsel atık tarife mükelleflerinin sıralı listesinin ve tarife gruplarından birim başına ne kadar ücret tahsil edileceği gibi verilerin bildirilmesi gerekmektedir.

Sorumlu su idarelerinin bu tahsilattan kaçınma yada yapmama gibi bir durumu söz konusu değildir. Bu konuda geçmiş yıllarda, su faturalarına atık bedeli eklemek istemeyen ve tahsilattan kaçınan bazı su idareleri işyerlerine ait evsel atık tarife bedellerinin ilçe belediyeleri tarafından yapılmasının daha doğru olacağını belirten (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) yazı yazarak Bakanlık’tan görüş istemiş olsalar da, Bakanlık faturalandırma ve tahsilat işlemlerinin su idareleri tarafından yapılması gerektiğini resmi olarak bildirmiştir.

Katı Atık Toplama ve Bertaraf Bedelleri
Katı Atık Toplama ve Bertaraf Bedelleri

Hizmetlerden Faydalanan İle Sözleşme Yapılması

Söz konusu yönetmeliğin 12’nci maddesi gereği hizmetten yararlanan her abone ile karşılıklı sözleşme yapılması zorunludur. Sözleşme yapılması maddesi, ileride yaşanacak uyuşmazlık ve anlaşmazlıkların önüne geçmek amacı ile her iki tarafında koruyucu ve bağlayıcı maddeler içereceğinden önemli bir detay olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat özellikle büyük şehir alt kademe belediyeleri gibi yerel yönetimlerin hizmetten yaralananlar ile sözleşme yapması pekte mümkün görünmemektedir. Abonelik ilişki olmayan kişi ve kurumlardan tahsil edilen her türlü ücret gerek idari gerekse adli mahkemelerde dava konusu olmakta idi. Zira 14. Danıştay Dairesinin E. 2013/6307, K. 2015/1077, T: 12.02.2015, Kararı doğrultusunda Abone ifadesinin hem su hem atık su hemde katı atık hizmetinden yararlanan kişiyi ifade ettiğine karar vermiştir. Söz konusu kararın tam metnine ulaştık ve inceledik. Bu kapsamda katı atık bedelinin abone sözleşmesi olmadan su faturası üzerinden tahsil edilmesi uygulamasının hukuka uyarlı olduğu değerlendirilmiştir. 

Daha Fazla Okuma

İlgili Yazılar