Son yıllarda küresel ısınma ve çevre felaketleri, bu doğrultuda önem kazan çevre koruma kavramı araştırmacı ve yatırımcılar tarafından dikkatini çeken bir konu haline geldi. Girişimler ve mevcut yatırım sahipleri çevresel etkilerini azaltarak doğa ile daha uyumlu bir yönetim anlayışını hedeflemektedirler. Çevresel açıdan sürdürülebilir olmayan teknolojilerin ekonomik açıdan da sürdürülemeyeceği anlaşılmıştır. Yatırımcılar evreye zararlı ve ekonomik olarak sürdürülebilir olmayan yakıt kullanımı yerine fosil yakıtlara göre daha az kirlilik üreten ve sürdürülebilir çözümlere yönelmişlerdir. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarını odağına alan yatırımcılar yeni bir girişimci türü olan “yeşil girişim” kavramını ortaya çıkarmışlardır. Çevresel ve orantılı olarak ekonomik olarak sürdürülebilir girişimlere talep her geçen gün artmaktadır.
Yeşil girişim olarak adlandırılan yeni girişim türü çevresel etkileri ve yatırımları azaltmayı hedeflemektedir. Yeşil girişimciler son yıllarda yaşanan gelişmelerin analizi yaparak trendleri öngörür ve bu konuyu bir fırsat olarak değerlendireler.
Yeni iş fırsatlarını önceden gören ve ileri görüşlü girişimciler sınırlı kaynakların değerini bilerek yenilikçi çalışmalar ile topluma sürekli değer sağlamayı amaçlamaktadırlar. Bu faaliyetler sadece yeni teknoloji ve yatırımlarla sınırlı olmazken eski teknoloji ve yatırımların entegre edilerek sistemlerin revize edilmesi ve çevresel etkilerinin azaltılarak hem yeni çevre mevzuatlarına uyumu sağlamak hem de sistemlerin sürdürülebilir kılmayı amaçlamaktadırlar.
Girişimcilik kavramı ile ekoloji (çevre) kavramının birleşmesi ile eko girişimcilik yani yeşil girişim salt çevre ve yeşili koruma değil ekonomik olarak sürdürülebilir bir çevre amacını da benimsemektedir.
Kısaca yeşil girişimcilik ileriye dönük toplum için fayda üreten sosyal ihtiyaçların çevresel değerler gözetilerek karşılanması ve birlikte yürütülmesini ifade etmektedir.
Mevcut sorunlara çevre kirliliğini azalmak ya da tamamen ortadan karımak amacıyla çözümler üretmek, sürdürülebilir çözümler bulmak ve mevcut ekonomik sitem içerisinde pazardaki boşluğun çevreci yöntemler ile kapatılmasını sağlamanın temelinde yine yenilik ve yaratıcı fikirlerin önemi çok büyüktür.
Günümüzde çevre konusu tehdit ya da zorunluluk olarak değil bir fırsat ve değer olarak görülmelidir. Yatırımcıların projelerinde yeşil, ve çevreyi odağına alarak hareket etmeleri de bir inisiyatif değil zorunluluk haline gelmiştir.
Yeni proje fikirlerinin ve yatırımların çevre odaklı olması gerektiğini savunan yeşil girişimcilik, tarım, sanayi, turizm, enerji ve geri dönüşüm gibi konuları da içerisine alan multidisipliner bir konudur.
Toplumun parçası olan bireylerin günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası olan enerji ve enerji kaynakları konusunda yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım ve bu kaynakların kullanılması teşvik edilmeli, çevre kirliliğini en aza indirgeyen enerji kaynakların kullanımının yaygınlaştırılması esas olmalıdır.
Doğalgaz, güneş enerjisi, dalga enerjisi, rüzgâr enerjisi gibi çevreci kaynakların kullanımı ve teşviki, yeşil girişimcilik faaliyetlerinin sürdürülebilmesi açısından destekleyici rol oynamaktadır. Bu durum da enerjinin ve yeşilin korunması, sıfır atık kavramının benimsenmesi, geri dönüşümün önem kazanması, yeniden kullanımın teşvik edilmesi, kaynakların sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve ekonominin gelişimi gibi hayati öneme sahip konuların gündem de eyer almasını ve toplum ve yatırımcılar tarafından önemsenmesini sağlayacaktır.
Son yıllarda girişimcilik salt ekonomik anlamda değil özellikle Sosyal anlamda da gündeme gelmektedir. Sosyal girişimcilik ile çevre sorunlarına yeni nesil çözümlemeler geliştirerek çözümüne katkı sağlamayı amaçlayan yeni bir fikirdir yeşil endüstri. Günümüz şirketleri, proseslerinin ve operasyonlarının çevresel etkilerini minimize etmek ve tüketicilerinin sadakatini artırmak amacı ile yeşil girişimlere önem veriyor. Günümüz yeşil girişimleri, doğal olarak, sosyal sorumluluk, sürdürülebilirlik ve ekonomik değer çevresinde proseslerinin çevresel etkilerinden dolayı ek önlemler alma zorunluluğu ile karşı karşıya gelmiştir. Bu duruma ek olarak, söz konusu işletmelerin idarecileri geleneksel idarecilerden daha girişken, sosyal ve enerjisi daha yüksek iş insanlarıdır. Bu durumda yeşil girişim yöneticileri karşılarına çıkacak güçlüklerin üstesinden gelmeye alışkın olmaktadırlar ve çevre sağlığını koruma konusunda da istekli oldukları da söylenebilir. Bu tarz yeşil girişim idarecileri de girişimlerinin sürdürülebilir, hızlı büyüyen ve çevresel etkilerin minimize edilmiş olmaları konusunda daha dikkatli davranıyorlar.
Özellikle son yıllarda yeşil girişimciler, yenilikçi ve sosyal sorumluluk sahibi yeşil yatırımcılardan ve popüler küresel kitle fonlama platformlarından farklı teşvikler alıyorlar.
Sağlıklı hazır gıda üretiminden organik tarıma veya sürdürülebilir alternatif enerji üreticilerine kadar geniş bir yelpazeye sahip yeşil girişimlerin sayılarının ilerleyen yıllarda artacağı değerlendirilmektedir.
İnsan faaliyetlerinin ve ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile üretim yapan ve hizmet veren proseslerden kaynaklı çevre üzerindeki olumsuz etkisi günümüzde görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaştığı her kesim tarafından kabul edilmektedir. Çevresel durumdaki bu bozulma insanlığın yaşam kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Eğe bu konuda önlemler bir an önce alınmaz ise uzun vadede insanlığın varlığı bile tehdit altında olacaktır. Yukarda yer alan açıklamalardan dolayı üretim ve hizmet proseslerinin planlanması sırasında sadece girişim kavramı değil artık yeşil girişim kavramı öne çıkmalıdır. Bu noktada girişimcilik anlayışının değişmesi ve uygulamalı yeşil girişimcilik eğitimi verilmesi ve bu konudaki girişimlerin özellikle devlet tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca Üniversitelerimizde yeni çevre dostu üretim teknik ve süreçlerini anlatan ve bu konularda iş beceri kazandıran eğitimler düzenlenmeli, yeşil ekonomiye geçişe katkı sağlayacak araştırma projeleri için destek sağlanmalı, yatırımcıların davranış değişikliğini sağlamak için gerekli koşullar oluşturulmalıdır. Ar-Ge çalışmalarında yeşil inovasyon teşvikleri artırılmalı ve bazı durumlarda zorunlu hale getirilmelidir.
Özetle yeşil girişimcilik hızlı bir şekilde artış gösteren endüstriyel mal ve hizmet ihtiyaçlarının çevreye zarar vermeden sürdürme yollarını arama ve bu şekilde faaliyetlerini sürdürmeleri anlamına gelmektedir.
Yeşil girişimcilik hali hazırda standart bir plan kapsamında yürütülmemektedir. Her iş ya da hizmet kolu kendi özel prosesleri kapsamında bulundukları coğrafi bölgenin sosyo-politik yapısı içerisinde geliştirilebilir olmalıdır. Girişimler her ülke ya da bölgede kendi özelinde farklı çıkmazlar yada açmazlara sahip olduğundan çözülmesi gereken sorunlar da farklıdır. Bu çözümlerin söz konusu bölgelerin sosyo-külterel değerleri ile de örtüşmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Yeşil girişimciler ülkelerin ekonomik kalkınması için önemli bir enstrüman halini almıştır. Ekonomik kalkınmanın yanı sıra ülkelerin fakirlik, işsizlik ve çevresel etkilerin azaltılması konularında da katkı sağlayabilir. Fakat yeşil girişimler birtakım sınırlamalar dahilinde gerçekleşebileceği için diğer girişimlere göre daha hassas ve daha kırılgan girişim tipleridir.
Yeşil girişimler çevre dostu ürün ve hizmetler sunarak ya da çevre dostu prosesler ve temiz enerji kaynakları kullanarak hizmet sağlar ve bu şekilde artı bir değer üretirler.
Çevreyi korumak günümüzün en önemli meselelerinden birisidir. Bu nedenle yeşil girişimcilerin sayısının artması için desteklenmesi önemlidir. Yeşil girişimcilerin sayısı teknik yardım ve destek, alt yapı tesisleri, eğitim programları, vergi muafiyeti gibi teşvik ve kolaylıklarla artırılabilir. Toplumun yeşil ürün ve hizmetlere yönelik değer ve algılarını yükseltici eğitim ve uygulamalar yeşil girişimciliğin gelişimi için olumlu bir faktör olabilir. Gelişmekte olan ülkelerin kaynakları kısıtlı olduğu için gelişmesi öncelikli istenen ve ülke yararına olacak yeşil iş sektörleri belirlenmelidir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler çoğu ülkelerde ekonomilerin omurgasıdır. Gelişmesi hedeflenen yeşil iş sektörlerindeki yeşil iş fikirleri olan küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerine veya girişimcilere yapılacak finansal ve mali destekler, uygun mevzuatın düzenlenmesi ve etkin uygulanması, inovasyon becerilerinin güçlenmesine katkı istihdamın artmasına, yeşil küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesine yardımcı olur.