Genel
Yeşil Girişim Nedir?
Son yıllarda küresel ısınma ve çevre felaketleri, bu doğrultuda önem kazan çevre koruma kavramı araştırmacı ve yatırımcılar tarafından dikkatini çeken bir konu haline geldi. Girişimler ve mevcut yatırım sahipleri çevresel etkilerini azaltarak doğa ile daha uyumlu bir yönetim anlayışını hedeflemektedirler. Çevresel açıdan sürdürülebilir olmayan teknolojilerin ekonomik açıdan da sürdürülemeyeceği anlaşılmıştır. Yatırımcılar evreye zararlı ve ekonomik olarak sürdürülebilir olmayan yakıt kullanımı yerine fosil yakıtlara göre daha az kirlilik üreten ve sürdürülebilir çözümlere yönelmişlerdir. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarını odağına alan yatırımcılar yeni bir girişimci türü olan “yeşil girişim” kavramını ortaya çıkarmışlardır. Çevresel ve orantılı olarak ekonomik olarak sürdürülebilir girişimlere talep her geçen gün artmaktadır.
Yeşil girişim olarak adlandırılan yeni girişim türü çevresel etkileri ve yatırımları azaltmayı hedeflemektedir. Yeşil girişimciler son yıllarda yaşanan gelişmelerin analizi yaparak trendleri öngörür ve bu konuyu bir fırsat olarak değerlendireler.
Yeni iş fırsatlarını önceden gören ve ileri görüşlü girişimciler sınırlı kaynakların değerini bilerek yenilikçi çalışmalar ile topluma sürekli değer sağlamayı amaçlamaktadırlar. Bu faaliyetler sadece yeni teknoloji ve yatırımlarla sınırlı olmazken eski teknoloji ve yatırımların entegre edilerek sistemlerin revize edilmesi ve çevresel etkilerinin azaltılarak hem yeni çevre mevzuatlarına uyumu sağlamak hem de sistemlerin sürdürülebilir kılmayı amaçlamaktadırlar.
Girişimcilik kavramı ile ekoloji (çevre) kavramının birleşmesi ile eko girişimcilik yani yeşil girişim salt çevre ve yeşili koruma değil ekonomik olarak sürdürülebilir bir çevre amacını da benimsemektedir.
Kısaca yeşil girişimcilik ileriye dönük toplum için fayda üreten sosyal ihtiyaçların çevresel değerler gözetilerek karşılanması ve birlikte yürütülmesini ifade etmektedir.
Mevcut sorunlara çevre kirliliğini azalmak ya da tamamen ortadan karımak amacıyla çözümler üretmek, sürdürülebilir çözümler bulmak ve mevcut ekonomik sitem içerisinde pazardaki boşluğun çevreci yöntemler ile kapatılmasını sağlamanın temelinde yine yenilik ve yaratıcı fikirlerin önemi çok büyüktür.
Günümüzde çevre konusu tehdit ya da zorunluluk olarak değil bir fırsat ve değer olarak görülmelidir. Yatırımcıların projelerinde yeşil, ve çevreyi odağına alarak hareket etmeleri de bir inisiyatif değil zorunluluk haline gelmiştir.
Yeni proje fikirlerinin ve yatırımların çevre odaklı olması gerektiğini savunan yeşil girişimcilik, tarım, sanayi, turizm, enerji ve geri dönüşüm gibi konuları da içerisine alan multidisipliner bir konudur.
Toplumun parçası olan bireylerin günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası olan enerji ve enerji kaynakları konusunda yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım ve bu kaynakların kullanılması teşvik edilmeli, çevre kirliliğini en aza indirgeyen enerji kaynakların kullanımının yaygınlaştırılması esas olmalıdır.
Doğalgaz, güneş enerjisi, dalga enerjisi, rüzgâr enerjisi gibi çevreci kaynakların kullanımı ve teşviki, yeşil girişimcilik faaliyetlerinin sürdürülebilmesi açısından destekleyici rol oynamaktadır. Bu durum da enerjinin ve yeşilin korunması, sıfır atık kavramının benimsenmesi, geri dönüşümün önem kazanması, yeniden kullanımın teşvik edilmesi, kaynakların sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve ekonominin gelişimi gibi hayati öneme sahip konuların gündem de eyer almasını ve toplum ve yatırımcılar tarafından önemsenmesini sağlayacaktır.
Son yıllarda girişimcilik salt ekonomik anlamda değil özellikle Sosyal anlamda da gündeme gelmektedir. Sosyal girişimcilik ile çevre sorunlarına yeni nesil çözümlemeler geliştirerek çözümüne katkı sağlamayı amaçlayan yeni bir fikirdir yeşil endüstri. Günümüz şirketleri, proseslerinin ve operasyonlarının çevresel etkilerini minimize etmek ve tüketicilerinin sadakatini artırmak amacı ile yeşil girişimlere önem veriyor. Günümüz yeşil girişimleri, doğal olarak, sosyal sorumluluk, sürdürülebilirlik ve ekonomik değer çevresinde proseslerinin çevresel etkilerinden dolayı ek önlemler alma zorunluluğu ile karşı karşıya gelmiştir. Bu duruma ek olarak, söz konusu işletmelerin idarecileri geleneksel idarecilerden daha girişken, sosyal ve enerjisi daha yüksek iş insanlarıdır. Bu durumda yeşil girişim yöneticileri karşılarına çıkacak güçlüklerin üstesinden gelmeye alışkın olmaktadırlar ve çevre sağlığını koruma konusunda da istekli oldukları da söylenebilir. Bu tarz yeşil girişim idarecileri de girişimlerinin sürdürülebilir, hızlı büyüyen ve çevresel etkilerin minimize edilmiş olmaları konusunda daha dikkatli davranıyorlar.
Özellikle son yıllarda yeşil girişimciler, yenilikçi ve sosyal sorumluluk sahibi yeşil yatırımcılardan ve popüler küresel kitle fonlama platformlarından farklı teşvikler alıyorlar.
Sağlıklı hazır gıda üretiminden organik tarıma veya sürdürülebilir alternatif enerji üreticilerine kadar geniş bir yelpazeye sahip yeşil girişimlerin sayılarının ilerleyen yıllarda artacağı değerlendirilmektedir.
İnsan faaliyetlerinin ve ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile üretim yapan ve hizmet veren proseslerden kaynaklı çevre üzerindeki olumsuz etkisi günümüzde görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaştığı her kesim tarafından kabul edilmektedir. Çevresel durumdaki bu bozulma insanlığın yaşam kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Eğe bu konuda önlemler bir an önce alınmaz ise uzun vadede insanlığın varlığı bile tehdit altında olacaktır. Yukarda yer alan açıklamalardan dolayı üretim ve hizmet proseslerinin planlanması sırasında sadece girişim kavramı değil artık yeşil girişim kavramı öne çıkmalıdır. Bu noktada girişimcilik anlayışının değişmesi ve uygulamalı yeşil girişimcilik eğitimi verilmesi ve bu konudaki girişimlerin özellikle devlet tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca Üniversitelerimizde yeni çevre dostu üretim teknik ve süreçlerini anlatan ve bu konularda iş beceri kazandıran eğitimler düzenlenmeli, yeşil ekonomiye geçişe katkı sağlayacak araştırma projeleri için destek sağlanmalı, yatırımcıların davranış değişikliğini sağlamak için gerekli koşullar oluşturulmalıdır. Ar-Ge çalışmalarında yeşil inovasyon teşvikleri artırılmalı ve bazı durumlarda zorunlu hale getirilmelidir.
Özetle yeşil girişimcilik hızlı bir şekilde artış gösteren endüstriyel mal ve hizmet ihtiyaçlarının çevreye zarar vermeden sürdürme yollarını arama ve bu şekilde faaliyetlerini sürdürmeleri anlamına gelmektedir.
Yeşil girişimcilik hali hazırda standart bir plan kapsamında yürütülmemektedir. Her iş ya da hizmet kolu kendi özel prosesleri kapsamında bulundukları coğrafi bölgenin sosyo-politik yapısı içerisinde geliştirilebilir olmalıdır. Girişimler her ülke ya da bölgede kendi özelinde farklı çıkmazlar yada açmazlara sahip olduğundan çözülmesi gereken sorunlar da farklıdır. Bu çözümlerin söz konusu bölgelerin sosyo-külterel değerleri ile de örtüşmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Yeşil girişimciler ülkelerin ekonomik kalkınması için önemli bir enstrüman halini almıştır. Ekonomik kalkınmanın yanı sıra ülkelerin fakirlik, işsizlik ve çevresel etkilerin azaltılması konularında da katkı sağlayabilir. Fakat yeşil girişimler birtakım sınırlamalar dahilinde gerçekleşebileceği için diğer girişimlere göre daha hassas ve daha kırılgan girişim tipleridir.
Yeşil girişimler çevre dostu ürün ve hizmetler sunarak ya da çevre dostu prosesler ve temiz enerji kaynakları kullanarak hizmet sağlar ve bu şekilde artı bir değer üretirler.
Çevreyi korumak günümüzün en önemli meselelerinden birisidir. Bu nedenle yeşil girişimcilerin sayısının artması için desteklenmesi önemlidir. Yeşil girişimcilerin sayısı teknik yardım ve destek, alt yapı tesisleri, eğitim programları, vergi muafiyeti gibi teşvik ve kolaylıklarla artırılabilir. Toplumun yeşil ürün ve hizmetlere yönelik değer ve algılarını yükseltici eğitim ve uygulamalar yeşil girişimciliğin gelişimi için olumlu bir faktör olabilir. Gelişmekte olan ülkelerin kaynakları kısıtlı olduğu için gelişmesi öncelikli istenen ve ülke yararına olacak yeşil iş sektörleri belirlenmelidir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler çoğu ülkelerde ekonomilerin omurgasıdır. Gelişmesi hedeflenen yeşil iş sektörlerindeki yeşil iş fikirleri olan küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerine veya girişimcilere yapılacak finansal ve mali destekler, uygun mevzuatın düzenlenmesi ve etkin uygulanması, inovasyon becerilerinin güçlenmesine katkı istihdamın artmasına, yeşil küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesine yardımcı olur.
Genel
12. Ulusal Katı Atık Yönetimi Kongresi, Yeşil Dönüşüm Sürecinde Sürdürülebilir Yönetim
12. Ulusal Katı Atık Yönetimi Kongresi (UKAY 2024), 11-13 Aralık 2024 tarihleri arasında Sakarya Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kongre, Katı Atık Kirlenmesi Araştırma ve Denetimi Türk Milli Komitesi (KAKAD) iş birliğiyle düzenleniyor ve “Yeşil Dönüşüm Sürecinde Sürdürülebilir Katı Atık Yönetimi ve Ekonomisi” ana temasıyla dikkat çekiyor.
Çevre ve Sürdürülebilirlikte Ortak Akıl
Kongre, Türkiye’nin dört bir yanından bilim insanlarını, kamu temsilcilerini, özel sektör çalışanlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve çevreye duyarlı bireyleri bir araya getirerek katı atık yönetimi konusunda bilgi paylaşımı ve çözüm önerilerinin tartışıldığı bir platform sunuyor.
Uzman konuşmacılar geleceğin atık yönetimi yaklaşımlarını ele alıyor,
Akademik sunumlar ve panellerde döngüsel ekonomi, yeşil dönüşüm ve atıktan enerji üretimi gibi konular detaylı bir şekilde tartışılıyor,
Katılımcılar, en yeni teknolojileri ve uygulamaları yakından tanıma fırsatı buluyor.
Kongrede Öne Çıkan Konular
Bu yılki kongrenin ana teması çerçevesinde ele alınan başlıca konular:
- Döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir katı atık yönetimi,
- Avrupa Birliği çevre politikalarına uyum süreçleri,
- Yapay zeka ve sensör teknolojileriyle akıllı atık yönetimi,
- Yaşam döngüsü analizi (LCA) ile çevresel etkilerin değerlendirilmesi,
- Yerel yönetimlerde inovatif uygulamalar ve başarılı projeler.
- Türkiye’nin Sürdürülebilir Geleceği İçin Kritik Bir Adım
Yeşil dönüşüm sürecinin hızlandığı günümüzde, katı atık yönetimi yalnızca çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik bir fırsat olarak değerlendiriliyor. UKAY 2024, bu fırsatları değerlendirmek ve çözümleri somutlaştırmak için önemli bir adım atıyor.
Kongrede ayrıca, Türkiye’nin AB çevre politikalarına uyumu ve sıfır atık hedefleri de derinlemesine ele alınıyor. Yerel yönetimlerin uygulamaları ve akademik çalışmaların sonuçları, yeni projelere ilham kaynağı olmayı amaçlıyor.
Çevre İçin Ortak Bir Gelecek
Sakarya Üniversitesi’nde bugünlerde gerçekleştirilen 12. Ulusal Katı Atık Yönetimi Kongresi, yalnızca mevcut sorunlara çözüm sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevre ve sürdürülebilirlik alanında yeni projelerin ve iş birliklerinin temelini oluşturuyor.
Genel
Sürdürülebilirlik Temalı Filmler: Gezegeni Korumak İçin İlham Veren Yapımlar
Küresel ısınma, iklim krizi, kirlilik ve daha pek çok çevresel sorun, insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan bazıları. Ancak bu sorunları ele almak ve daha sürdürülebilir bir yaşam sürmek mümkün. İşte bu konuda farkındalık yaratan, etik yaşam ve sürdürülebilirlik konularını ele alan filmler:
Climate Extremes: At the Abyss?
İklim değişikliğinin doğrusal olmayan etkilerine, devrilme noktalarına ve okyanus sirkülasyonlarının ardındaki bilime odaklanan bu belgesel, uzman görüşleriyle farkındalık yaratıyor.
📺 İzle: Climate Extremes: At the Abyss?
Before the Flood (Tufandan Önce)
Leonardo DiCaprio’nun başrolde yer aldığı bu belgesel, küresel ısınmanın etkilerini ve sürdürülebilir bir gelecek için yapılması gerekenleri ele alıyor.
📺 İzle: Before the Flood
An Inconvenient Truth (Uygunsuz Gerçek)
Al Gore’un bu çarpıcı belgeseli, küresel ısınmanın dünya üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor ve harekete geçme çağrısında bulunuyor.
📺 İzle: An Inconvenient Truth
Wall-E
Pixar’ın bu animasyon filmi, dünyanın çöp yığınına döndüğü bir geleceği ele alarak çevre bilincini etkileyici bir şekilde aşılıyor.
📺 İzle: Wall-E
Our Planet (Gezegenimiz)
David Attenborough’un anlatımıyla, dünyanın çeşitli ekosistemlerini ve bu ekosistemlerin karşı karşıya olduğu tehditleri gözler önüne seren bir belgesel.
📺 İzle: Our Planet
Chasing Ice
James Balog’un buzulların erimesini belgeleyen çalışmaları, küresel ısınmanın dramatik etkilerini somutlaştırıyor.
📺 İzle: Chasing Ice
Final Straw: Food, Earth, Happiness
Masanobu Fukuoka’nın kitabından esinlenerek çekilen bu belgesel, gıda ve sürdürülebilirlik konularını ekolojik ve sosyal çözümlerle ele alıyor.
📺 İzle: Final Straw
A Plastic Ocean (Plastik Okyanus)
Okyanuslara verdiğimiz zararı etkileyici ve gerçekçi bir şekilde gösteren bu belgesel, çevre bilinci oluşturmak için mutlaka izlenmeli.
📺 İzle: A Plastic Ocean
Tomorrow (Demain)
Sorunların değil, çözümlerin peşinden giden bu belgesel, tarım, enerji ve eğitimde sürdürülebilir yaklaşımlara odaklanıyor.
📺 İzle: Tomorrow
Waste Land
Sanatçı Vik Muniz’in dünyanın en büyük çöplüğünden topladığı malzemelerle yaptığı sanat eserleri, geri dönüşümün gücünü etkileyici bir şekilde anlatıyor.
📺 İzle: Waste Land
Genel
CBAM ve Gelişmekte Olan Ülkeler/En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC’ler)
Avrupa Birliği (AB), Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması’nın (CBAM) uygulanmasında, sanayilerin yeşil dönüşümünde ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişte gelişmekte olan ülkelere ve En Az Gelişmiş Ülkelere (LDC’ler) destek vermeye kararlıdır. AB ayrıca karbon fiyatlandırma sistemlerini tanıtmak veya geliştirmek isteyen ülkelere de yardımcı olmayı taahhüt eder.
CBAM yönetmeliği doğrultusunda, AB Komisyonu, geçiş döneminin sona ermesinden önce 2025 yılına kadar CBAM’ın gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisini ve sağlanan teknik yardımın sonuçlarını değerlendirmek üzere bir çalışma gerçekleştirecektir.
CBAM’ın mevcut kapsamındaki mallar göz önüne alındığında, gelişmekte olan ülkeler ve LDC’ler bu önlemden en çok etkilenen ülkeler değildir. Dünya Bankası’nın Göreceli CBAM Maruziyet Endeksi, karbon emisyon yoğunluğu ve CBAM ürünlerinin AB’ye ihracatı kullanılarak üçüncü ülkelerin CBAM’a maruziyetinin ilk değerlendirmesi için bir araç sunar.
CBAM İçin Rehberlik ve Teknik Destek
AB Komisyonu, AB dışındaki işletme operatörlerine yardımcı olmak için, CBAM hakkında kapsamlı bir rehber doküman hazırlamıştır. Bu rehber dokümana, Türkçe de dahil olmak üzere çeşitli dillerde “Rehberlik” başlığı altından ulaşılabilir. Ayrıca, AB, web sitesinde ayrıntılı açıklamalar içeren kayıtlı webinarlar sunmakta ve CBAM uygulamasına özgü ihtiyaçlara göre uyarlanmış teknik destek ve kapasite geliştirme hizmetleri sağlamaktadır.
Yeşil Dönüşüm için Destek
CBAM’dan elde edilen gelecekteki gelirler, gelişmekte olan ülkelerdeki ve LDC’lerdeki yeşil dönüşümü finanse etmek için özel olarak tahsis edilmemiştir. Ancak, AB’nin bu ülkelerdeki yeşil dönüşüm desteği oldukça kapsamlıdır, özellikle Küresel Geçit (Global Gateway) çerçevesinde ve Afrika’da, özellikle AB-Afrika Küresel Geçit Yatırım Paketi kapsamında. Küresel Geçit programları, Afrika-AB Yeşil Enerji Girişimi (AEGEI) veya Güney Afrika, Hindistan, Endonezya, Vietnam ve Senegal ile Adil Enerji Dönüşümü Ortaklıkları (JETP) gibi girişimleri içerir. Bu girişimler, enerji sistemlerini karbonsuzlaştırmaya ve üretimdeki emisyon yoğunluğunu azaltmaya katkıda bulunarak ihracattaki gömülü karbon emisyonlarını düşürür.
AB’nin komşuluğundaki ülkeler için CBAM ile bağlantılı birçok spesifik girişim ve proje bulunmaktadır. Örnekler:
- Küresel Avrupa (NDICI – Global Europe) Aracı
- Yeşil yatırımları hızlandırmak için AB ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın taahhütleri
- Teknik Yardım ve Bilgi Değişimi (TAIEX) ve eşleştirme projeleri
- İncelemeler8 yıl önce
Çevre Kirliliğinin Nedenleri
- İncelemeler8 yıl önce
Çevre Mühendisi Maaşları -2019
- Çevre Haberleri8 yıl önce
Çevre Sorunları Nelerdir?
- İncelemeler7 yıl önce
Radyasyonun Zararları Nelerdir?
- Atıksu Arıtımı7 yıl önce
Adsorpsiyon Nedir?
- İncelemeler8 yıl önce
Toprak Kirliliği Nedir?
- Çevre Haberleri7 yıl önce
Çevre Kirliliği ile İlgili Çizilmiş Resimler
- İncelemeler6 yıl önce
Hava Kirliliği Nedir?
Yorum yapabilmek için kullanıcı girişi yapmış olmalısınız. Kullanıcı Girişi