İletişimde Kalın

Genel

Deniz Vasıtalarından Kaynaklanan Kirlilikler Nelerdir?

Yayın Zamanı

tarih

Türkiye, deniz ulaşımı yönünden dünyada bulunan önemli geçiş bölgesinden bir tanesidir. Akdeniz ve Karadeniz arasında deniz ulaşımı ile Çanakkale ve İstanbul boğazları ve Marmara denizi ile sağlanabilmektedir. Boğazlarda oluşan deniz trafiği ve İstanbul boğazından çok yoğun bir şekilde yapılaşma sebebiyle yapay ve doğal çevrenin yönünden çok ciddi bir şekilde çevresel riskler sağlamaktadır. Risklerin sınıflandırılmış şekli bu şekildedir; gemilerin normal kullanımından kaynaklanan Balata ve sintine tarzında atıklar ile bulunan çöplerin denize boşaltılması gemilerin illegal ve legal yoldan taşıdığı tehlikeli atıkları ve maddeleri denize boşaltması, gemilerin kaza sonrasında oluşan petrol ve diğer atıkların denize yayılması ile deniz vasıtalarından kaynaklanan kirlilikler meydana gelmektedir.

Geminin ve diğer kullanılan deniz araçlarının denizin kirlenmesine sebep olan maddeler şunlardır; kütleler halinde taşınmakta olan zehirli sıvı madde, petrol ürünü, kamyonlu tanklarda veya vagonlardan taşınmakta olan zararlı maddeler, radyoaktif maddeler, paket halinde taşınan zararlı maddeler, tank ve balans yıkamada kullanılan sular, gemide bulunan evsel atıklar (lavabo, mutfak, tuvalet, ve duştaki sular) deniz vasıtalarından kaynaklanan kirlilikler olarak belirlenmektedir. Bunların dışında gemileri limana yükleme ve boşaltma işlemleri sırasında ve gemilerin temizlenmesinde ortaya çıkan kirlilik en önemli kirlilik sebepleri arasındadır. LPG LNG ile kimyasal yüklerin veya benzeri yüklerin taşınmasında boğazlarda önemli bir şekilde çevre kirliliği ile birlikte mal ve can güvenliğini de tehlike altına almaktadır. Denizlerde gemiler ile sağlanan ulaşım ve yük taşımacılığında deniz kazasının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Deniz ve deniz de bulunan canlılar için tehlike oluşturan maddeleri taşıyan gemilerin kaza yapması ile deniz vasıtalarından kaynaklanan kirlilikler yoğun bir şekilde oluşturmaktadır.

Kaza Sonucunda Ortaya Çıkan Deniz Kirliliği

Deniz vasıtalarından kaynaklanan kirlilikler ile ortaya çıkan en önemli sorunlardan bir tanesi de akaryakıttır. Sürekli olarak gemilerin kaçaklarından alınan akaryakıtlar denize akmasına sebep olmaktadır. Bu akan kaçaklar az seviyede olduğundan dolayı çok fazla ciddi bir sorun vermemektedir. Denizdeki asıl sorun deniz kazası sonrasında oluşan büyük miktarda akaryakıtın suya karışmasıdır. Bu deniz kazasına örnek olarak 24 Mart 1989 yılında Alaska bölgesinde meydana gelen kazadır. Bu kaza sonucunda 10 milyon ham petrol okyanusa karışmıştır. Bu kaza sonucunda ortaya çıkan durumda akaryakıtların denize dökülmesi en çok kıyı kesimlerde görülmüştür.

 Sahil taraflarında oluşan petrol, taşlarda ve kumlarda yaşamakta olan midye gibi denizde bulunan canlıların oksijeni ulaşmasını zorlaştırdığı için bu canlıların ölümlerine sebep olurken, deniz yüzeyindeki oluşan petrol deniz ile atmosfer arasında oluşan oksijen alışverişine engellemesine sebep olduğu için sorunlara yol açar. Denizde bulunan petrolleri sindiren balıklar kendileri zarar görmese bile besin zincirinde bulunan bir üst canlı yani insanlar, kuşlar ve deniz memelileri tarafından tüketildiği zaman bu canlılarda zehirlenme meydana gelir ve hatta ölümlere sebep olmaktadır.

Deniz Vasıtaları Kazasından Sonra Ortaya Çıkan Çevre Kirliliğine Karşı Alınması Gereken Tedbirler Nelerdir?

Deniz vasıtalarından kaynaklanan kirlikler ortaya çıktıktan sonra çevre kirliliğine karşı alınması gereken tedbirler için maddenin özelliğinin tespit edilmesi gerekir. Denize toplanan petrol ve diğer maddelerin geçici bir şekilden depolanması gerekir alanların tespit edilmesi ve daha sonrasında temizlenmesi gerekir. Gemilerden dolayı balat ve sintine suyu için limanlarda ve sintine suyu alma tesisi bulunmaktadır. Fakat bunların gerektiği şekilde çalıştırılması gerekmektedir. Bu tarz tesislerinin kapasiteleri, sayısı ve modernizasyonu etkin bir şekilde oluşturulmalıdır. Bazı özel sektörlerin bu tarz atıkların toplamaları mümkündür. Fakat bu oluşan atıkların nereye döküldüğü bulunamamaktadır. Bundan dolayı bu tür olayların yaşanmaması için testislerin alınması ve çok sıkı bir şekilde deniz vasıtalarından kaynaklanan kirlilikler denetlemeli ve en uygun şekilde temizlenmesi gerekmektedir.

Okumaya Devam
Yorum İçin Tıklayın

Yorum yapabilmek için kullanıcı girişi yapmış olmalısınız. Kullanıcı Girişi

Leave a Reply

Genel

12. Ulusal Katı Atık Yönetimi Kongresi, Yeşil Dönüşüm Sürecinde Sürdürülebilir Yönetim

Yayın Zamanı

tarih

12. Ulusal Katı Atık Yönetimi Kongresi (UKAY 2024), 11-13 Aralık 2024 tarihleri arasında Sakarya Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kongre, Katı Atık Kirlenmesi Araştırma ve Denetimi Türk Milli Komitesi (KAKAD) iş birliğiyle düzenleniyor ve “Yeşil Dönüşüm Sürecinde Sürdürülebilir Katı Atık Yönetimi ve Ekonomisi” ana temasıyla dikkat çekiyor.

Çevre ve Sürdürülebilirlikte Ortak Akıl
Kongre, Türkiye’nin dört bir yanından bilim insanlarını, kamu temsilcilerini, özel sektör çalışanlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve çevreye duyarlı bireyleri bir araya getirerek katı atık yönetimi konusunda bilgi paylaşımı ve çözüm önerilerinin tartışıldığı bir platform sunuyor.

Uzman konuşmacılar geleceğin atık yönetimi yaklaşımlarını ele alıyor,
Akademik sunumlar ve panellerde döngüsel ekonomi, yeşil dönüşüm ve atıktan enerji üretimi gibi konular detaylı bir şekilde tartışılıyor,
Katılımcılar, en yeni teknolojileri ve uygulamaları yakından tanıma fırsatı buluyor.
Kongrede Öne Çıkan Konular
Bu yılki kongrenin ana teması çerçevesinde ele alınan başlıca konular:

  • Döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir katı atık yönetimi,
  • Avrupa Birliği çevre politikalarına uyum süreçleri,
  • Yapay zeka ve sensör teknolojileriyle akıllı atık yönetimi,
  • Yaşam döngüsü analizi (LCA) ile çevresel etkilerin değerlendirilmesi,
  • Yerel yönetimlerde inovatif uygulamalar ve başarılı projeler.
  • Türkiye’nin Sürdürülebilir Geleceği İçin Kritik Bir Adım

Yeşil dönüşüm sürecinin hızlandığı günümüzde, katı atık yönetimi yalnızca çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik bir fırsat olarak değerlendiriliyor. UKAY 2024, bu fırsatları değerlendirmek ve çözümleri somutlaştırmak için önemli bir adım atıyor.

Kongrede ayrıca, Türkiye’nin AB çevre politikalarına uyumu ve sıfır atık hedefleri de derinlemesine ele alınıyor. Yerel yönetimlerin uygulamaları ve akademik çalışmaların sonuçları, yeni projelere ilham kaynağı olmayı amaçlıyor.

Çevre İçin Ortak Bir Gelecek
Sakarya Üniversitesi’nde bugünlerde gerçekleştirilen 12. Ulusal Katı Atık Yönetimi Kongresi, yalnızca mevcut sorunlara çözüm sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevre ve sürdürülebilirlik alanında yeni projelerin ve iş birliklerinin temelini oluşturuyor.

Okumaya Devam

Genel

Sürdürülebilirlik Temalı Filmler: Gezegeni Korumak İçin İlham Veren Yapımlar

Yayın Zamanı

tarih

Küresel ısınma, iklim krizi, kirlilik ve daha pek çok çevresel sorun, insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan bazıları. Ancak bu sorunları ele almak ve daha sürdürülebilir bir yaşam sürmek mümkün. İşte bu konuda farkındalık yaratan, etik yaşam ve sürdürülebilirlik konularını ele alan filmler:


Climate Extremes: At the Abyss?

İklim değişikliğinin doğrusal olmayan etkilerine, devrilme noktalarına ve okyanus sirkülasyonlarının ardındaki bilime odaklanan bu belgesel, uzman görüşleriyle farkındalık yaratıyor.

📺 İzle: Climate Extremes: At the Abyss?


Before the Flood (Tufandan Önce)

Leonardo DiCaprio’nun başrolde yer aldığı bu belgesel, küresel ısınmanın etkilerini ve sürdürülebilir bir gelecek için yapılması gerekenleri ele alıyor.

📺 İzle: Before the Flood


An Inconvenient Truth (Uygunsuz Gerçek)

Al Gore’un bu çarpıcı belgeseli, küresel ısınmanın dünya üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor ve harekete geçme çağrısında bulunuyor.

📺 İzle: An Inconvenient Truth


Wall-E

Pixar’ın bu animasyon filmi, dünyanın çöp yığınına döndüğü bir geleceği ele alarak çevre bilincini etkileyici bir şekilde aşılıyor.

📺 İzle: Wall-E


Our Planet (Gezegenimiz)

David Attenborough’un anlatımıyla, dünyanın çeşitli ekosistemlerini ve bu ekosistemlerin karşı karşıya olduğu tehditleri gözler önüne seren bir belgesel.

📺 İzle: Our Planet


Chasing Ice

James Balog’un buzulların erimesini belgeleyen çalışmaları, küresel ısınmanın dramatik etkilerini somutlaştırıyor.

📺 İzle: Chasing Ice


Final Straw: Food, Earth, Happiness

Masanobu Fukuoka’nın kitabından esinlenerek çekilen bu belgesel, gıda ve sürdürülebilirlik konularını ekolojik ve sosyal çözümlerle ele alıyor.

📺 İzle: Final Straw


A Plastic Ocean (Plastik Okyanus)

Okyanuslara verdiğimiz zararı etkileyici ve gerçekçi bir şekilde gösteren bu belgesel, çevre bilinci oluşturmak için mutlaka izlenmeli.

📺 İzle: A Plastic Ocean


Tomorrow (Demain)

Sorunların değil, çözümlerin peşinden giden bu belgesel, tarım, enerji ve eğitimde sürdürülebilir yaklaşımlara odaklanıyor.

📺 İzle: Tomorrow


Waste Land

Sanatçı Vik Muniz’in dünyanın en büyük çöplüğünden topladığı malzemelerle yaptığı sanat eserleri, geri dönüşümün gücünü etkileyici bir şekilde anlatıyor.

📺 İzle: Waste Land

Okumaya Devam

Genel

CBAM ve Gelişmekte Olan Ülkeler/En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC’ler)

Yayın Zamanı

tarih

Avrupa Birliği (AB), Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması’nın (CBAM) uygulanmasında, sanayilerin yeşil dönüşümünde ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişte gelişmekte olan ülkelere ve En Az Gelişmiş Ülkelere (LDC’ler) destek vermeye kararlıdır. AB ayrıca karbon fiyatlandırma sistemlerini tanıtmak veya geliştirmek isteyen ülkelere de yardımcı olmayı taahhüt eder.

CBAM yönetmeliği doğrultusunda, AB Komisyonu, geçiş döneminin sona ermesinden önce 2025 yılına kadar CBAM’ın gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisini ve sağlanan teknik yardımın sonuçlarını değerlendirmek üzere bir çalışma gerçekleştirecektir.

CBAM’ın mevcut kapsamındaki mallar göz önüne alındığında, gelişmekte olan ülkeler ve LDC’ler bu önlemden en çok etkilenen ülkeler değildir. Dünya Bankası’nın Göreceli CBAM Maruziyet Endeksi, karbon emisyon yoğunluğu ve CBAM ürünlerinin AB’ye ihracatı kullanılarak üçüncü ülkelerin CBAM’a maruziyetinin ilk değerlendirmesi için bir araç sunar.

CBAM İçin Rehberlik ve Teknik Destek
AB Komisyonu, AB dışındaki işletme operatörlerine yardımcı olmak için, CBAM hakkında kapsamlı bir rehber doküman hazırlamıştır. Bu rehber dokümana, Türkçe de dahil olmak üzere çeşitli dillerde “Rehberlik” başlığı altından ulaşılabilir. Ayrıca, AB, web sitesinde ayrıntılı açıklamalar içeren kayıtlı webinarlar sunmakta ve CBAM uygulamasına özgü ihtiyaçlara göre uyarlanmış teknik destek ve kapasite geliştirme hizmetleri sağlamaktadır.

Yeşil Dönüşüm için Destek
CBAM’dan elde edilen gelecekteki gelirler, gelişmekte olan ülkelerdeki ve LDC’lerdeki yeşil dönüşümü finanse etmek için özel olarak tahsis edilmemiştir. Ancak, AB’nin bu ülkelerdeki yeşil dönüşüm desteği oldukça kapsamlıdır, özellikle Küresel Geçit (Global Gateway) çerçevesinde ve Afrika’da, özellikle AB-Afrika Küresel Geçit Yatırım Paketi kapsamında. Küresel Geçit programları, Afrika-AB Yeşil Enerji Girişimi (AEGEI) veya Güney Afrika, Hindistan, Endonezya, Vietnam ve Senegal ile Adil Enerji Dönüşümü Ortaklıkları (JETP) gibi girişimleri içerir. Bu girişimler, enerji sistemlerini karbonsuzlaştırmaya ve üretimdeki emisyon yoğunluğunu azaltmaya katkıda bulunarak ihracattaki gömülü karbon emisyonlarını düşürür.

AB’nin komşuluğundaki ülkeler için CBAM ile bağlantılı birçok spesifik girişim ve proje bulunmaktadır. Örnekler:

  • Küresel Avrupa (NDICI – Global Europe) Aracı
  • Yeşil yatırımları hızlandırmak için AB ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın taahhütleri
  • Teknik Yardım ve Bilgi Değişimi (TAIEX) ve eşleştirme projeleri
Okumaya Devam

Trend

Copyright © 2024 Çevre Portal Türkiye'nin Sürdürülebilir, İlkim Dostu İş ve Sosyal Medya Ağı