İncelemeler
Çevre Mühendisi Maaşları -2019

Bu yazımızda sizlere Çevre Mühendisi Maaşları hakkında bilgi aktaracağız.
Son yıllarda üniversitelerin Çevre Mühendisliği bölümlerinden binlerce Çevre Mühendisi mezun olmaktadır. Normal şartlarda Çevre Mühendisliği çalışma alanları oldukça geniş olmasına rağmen,
yanlış politikalar nedeni ile Çevre Mevzuatına giren “Çevre Görevlisi” ibaresi nedeni ile Çevre Mühendisleri mezun olduklarında iş bulmakta sıkıntılar yaşamaktadırlar. İş bulsalar dahi çevre mühendisi maaşları sadece bu nedenle düşmektedir. Söz konusu mevzuatın ileride değişmesini temenni etmekten başkada yapacak bir şeyimiz bulunmamaktadır, ne yazık ki. Özellikle 2006 yılında değişen Çevre Kanunu ve Avrupa Birliği Çevre yasalarına uyum kapsamında çevre konularına ilgi ve ve verilen önem artma eğilimindedir. Her yıl bin kişiden fazla mezun veren Çevre Mühendisliği bölümleri olsa da, kendini geliştirmiş, yeni gelişen çevre
teknolojilerinde uzman çevre mühendisleri çok iyi maaşlar almaktadır. Bu nedenle özel sektörde çalışan Çevre Mühendisi maaşları hakkında bilgi vermek çok doğru olmaz.
Çevre Mühendisi Maaşları özel ve kamu kurumlarına göre de değişiklik göstermektedir.
Bu noktada yeni mezunlar için ortalama olarak kamu kurumlarında; 3,644.84 TL (bekar) ile 3,868.56 TL (Evli ve Eşi Çalışmayan bir Çevre Mühendisi) arasında,
Birinci Derecenin Birinci Kademesindeki bir Çevre Mühendisi ise, 4,046.29 (Bekar) – 4,582.33 (Evli ve Eşi Çalışmayan 72 Aydan Küçük 2 ve 72 Aydan Büyük 2 Çocuğu Olan bir Çevre Mühendisi) arasında
Belediyeler ve İl Özel İdarelerin de ise sosyal denge ve derece kadro suna, evli bekar çocuk sayısı durumuna göre maaşlar, 3,644.84-5,300.00 TL arası değişmektedir.
Özel kurumlarda ise 1.500 TL ile 9.000 TL arasında değişiklikler görüldüğü söylenebilir. Bu durum yeni mezun olmuş kişinin özelliklerine göre değişiklik gösteriyor.
Çevre Mühendisliği, Atık yönetimi; çöp toplama taşıma, aktarma, depolama ve bertaraf sitemlerinin, projelendirilmesinde, kurulmasında ve işletilmesin de çalışabilmektedir.
Aynı zamanda, İçme suyu, atıksu arıtma, alt yapı, su temini ve kirli suların toplanması gibi konularda proje, inşaat ve işletilmesinde de çalışabilmektedir.
Çevre Danışmanlık hizmetleri ise Çevre Mühendislerinin diğer bir iştigal konusudur. Söz konusu alan Çevre Görevlisi ibaresinin Çevre Mevzuatına sokulması ile diğer meslek alanları da Çevre
Danışmanlığı Çevre Görevlisi hizmeti verebilse de, bu hizmeti verebilmeleri için eğitim almaları ve Çevre Görevlisi sınavından başarılı olunması gerekmektedir.
Çevre Mühendisleri Odasına Üye Çevre Mühendisi Maaşları
2018 YILI ÜCRETLİ ÇALIŞAN MÜHENDİS MİMAR VE ŞEHİR PLANCISI ASGARİ ÜCRETİ 3750 TL. OLARAK BELİRLENDİ
TMMOB Yönetim Kurulu‘nun 9 Aralık 2017 tarihli toplantısında “Ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları için 2018 yılı ilk işe giriş bildirgesinde baz alınacak asgari brüt ücretin 3750 TL olarak belirlenmesinin uygunluğuna karar verilmiştir.
2018 yılı asgari ücret tarifesi
A Grubu Çevre Mühendisi (10 yıl ve üzeri deneyimli) 8800 TL.
B Grubu Çevre Mühendisi (5 -10 yıl deneyimli) 6600 TL.
C Grubu Çevre Mühendisi (1-5 yıl deneyimli ) 3750 TL.
Aklınıza takılan konuları aşağıda yer alan yorum kısmını kullanarak sorabilirsiniz, sizlere en kısa sürede dönüş yapılacaktır.
Çevre Mühendisiliğine olan ilgi iş bulma ve maaş azlığı gibi nednelerden dolayı her geçen yıl azalmaktadır. Bu nednele Çevre Mühendisliği eğitimi veren üniversite sayısı azalırken bazı bölümlerde kontenjanların çoğu boş kalmaktadır. Bu nedenle Çevre Mühendisleir kendilerini daha çok geliştirerek rekabetçi piyasada yer edinerek kariyer basamaklarını hızla tırmanmak için sürekli firsatları takip etmelidir.
Yorum yapabilmek için kullanıcı girişi yapmış olmalısınız. Kullanıcı Girişi
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
İncelemeler
Türkiye için IPA III 2023 Eylem Programı Finansman Anlaşması Yürürlüğe Girdi!

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki iş birliğinin önemli bir adımı olarak IPA III 2023 Yılı Eylem Programı Finansman Anlaşması yürürlüğe girdi. Bu kritik anlaşma, 16 Aralık 2024 tarihli ve 32754 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak 17 Aralık 2024 tarihinde resmen uygulamaya kondu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ve Avrupa Komisyonu adına Güney Komşuluk Bölgesi ve Türkiye Direktörü Francisco Joaquin Gaztelu Mezquiriz tarafından imzalanan anlaşma, Türkiye’nin AB uyum sürecindeki mali desteklerini güçlendirecek.
208,6 Milyon Avro Bütçeyle 6 Ana Sektöre Destek
Toplam 208,6 milyon Avro bütçe ile hazırlanan bu anlaşma kapsamında, Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye’ye aktarılacak fonlarla, 2021-2027 yıllarını kapsayan IPA III Programı altında yer alan projeler hayata geçirilecek. Finansman sağlanacak ana sektörler şunlardır:
- Temel Haklar
- Çevre ve İklim Değişikliği
- Sürdürülebilir Ulaşım
- Tarım ve Enerji
- İstihdam, Eğitim ve Sosyal Politikalar
- Birlik Programları
Türkiye’nin AB Yolculuğunda Yeni Bir Sayfa
Bu projeler, Türkiye’nin Avrupa Birliği uyum sürecindeki çevresel, ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşmasına katkı sağlayacak. Özellikle çevre ve iklim değişikliği, sürdürülebilir ulaşım ve enerji sektörlerinde yapılacak yatırımlar, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma vizyonuna destek olacak.
Bu önemli gelişme hakkında daha fazla bilgi almak için Resmi Gazete kaynağına göz atabilir veya ilgili kurumların duyurularını takip edebilirsiniz.
Türkiye’nin Geleceğine Yön Veren Projeler
AB ile iş birliğinin yeni fırsatlarını yakalamak ve sürdürülebilir bir geleceği inşa etmek için IPA III Programı, Türkiye’nin önemli bir adımı olmaya devam ediyor.
İncelemeler
Kentsel Yeşil Alanların Sürdürülebilir Yönetimi: Geleceğin Şehirleri İçin Anahtar Yaklaşımlar

Günümüzde küresel ısınma ve iklim değişikliği, şehirlerimizi daha dirençli ve yaşanabilir hale getirmek için acil önlemler alınmasını gerektiriyor. Türkiye’de, özellikle büyük şehirlerde nüfus yoğunluğunun artması, yeşil alanların korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesinin önemini artırıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı “Kentsel Yeşil Alanların Sürdürülebilir Yönetimi” adlı çalışmada, bu önemli konuya dair dikkat çekici bilgiler ve öneriler yer alıyor.
İklim Değişikliği ve Şehirler: Sorunlar ve Çözümler
Küresel ölçekte şehirler, sera gazı emisyonlarının yaklaşık %75’inden sorumlu. Bu nedenle, kentsel yeşil alanların karbon yutakları olarak etkin bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Ağaçlandırma çalışmaları, yeşil çatı uygulamaları, parklar ve diğer yeşil altyapılar, şehirlerin karbon ayak izini azaltmada hayati bir rol oynuyor. Aynı zamanda, bu alanlar ekosistem hizmetleri sunarak biyolojik çeşitliliği destekliyor, hava ve su kalitesini iyileştiriyor.
Kentsel Yeşil Alanlar ve Ekolojik Denge
Kentsel yeşil alanların sürdürülebilir yönetimi, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal faydalar da sağlıyor. Bu alanlar:
Şehir sıcaklıklarını düşürerek enerji tüketimini azaltıyor.
Vatandaşların rekreasyon ihtiyaçlarını karşılıyor.
Toplumun psikolojik ve fiziksel sağlığına katkıda bulunuyor.
Özellikle, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için karbon depolama kapasitesine sahip ağaç türlerinin seçilmesi ve bu türlerin ekolojik dengeye katkı sağlaması büyük önem taşıyor.
Afetlere Dirençli Şehirler
Türkiye, deprem gibi doğal afetlere karşı hassas bir coğrafyada bulunuyor. Bu nedenle, kentsel yeşil alanların afet durumlarında toplanma ve barınma alanı olarak kullanılabilir şekilde planlanması gerekiyor. Özellikle yeşil alanlarda organik ve yumuşak tasarımlar, açık mekanlar ve sosyal etkileşime olanak sağlayan alanlar, afet sonrası psikolojik ve fiziksel iyileşme sürecini hızlandırabilir.
Kentsel Biyoçeşitlilik ve Doğal Türler
Kentsel alanlardaki doğal türlerin korunması ve kullanılması, hem ekolojik hem de estetik açıdan önemli. Doğal bitki türlerinin şehir peyzajına entegrasyonu, bakım maliyetlerini azaltırken çevresel faydaları da artırıyor. Ayrıca, bu türlerin yerel ekosisteme sağladığı katkılar, iklim değişikliği ile mücadelede kritik bir rol oynuyor.
Yeşil Altyapı Yaklaşımları
Çalışmada, yeşil altyapı kavramının kentsel sürdürülebilirlik için taşıdığı önem vurgulanıyor. Yeşil altyapılar:
- Suyun depolanması ve yönetimi,
- Şehirlerin soğutulması,
- Hava kirliliğinin azaltılması,
- Sosyal etkileşimin teşvik edilmesi gibi birçok fayda sağlıyor.
Bunların yanı sıra, yeşil altyapının karbon fiyatlama stratejileri ile entegre edilmesi, sürdürülebilir şehirler için etkili çözümler sunabilir.
İklim Dostu Peyzaj Tasarımı
Peyzaj tasarımında bitkilerin formu, rengi ve dokusu gibi özelliklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri büyük önem taşıyor. Örneğin, sakinleştirici bir etki yaratmak için yeşil ve mavi tonlarına ağırlık verilmesi öneriliyor. Aynı şekilde, insanların kendilerini daha güvende hissedeceği organik tasarımlar ve sosyal etkileşim alanları, psikolojik iyileşmeyi destekliyor.
Deprem Parkları ve Afet Yönetimi
Afet anında toplanma alanı olarak kullanılabilecek kentsel yeşil alanlar, hem barınma hem de sosyal etkileşim için önem taşıyor. Bu alanlarda, çocuklar için oyun alanları, spor alanları ve dinlenme mekanları gibi sosyal donatılara yer verilmesi, toplumsal dayanıklılığı artırabilir.
Sürdürülebilir Yönetim için Öneriler
Eşgüdüm ve İş Birliği: Kentsel yeşil alanların planlanması ve yönetiminde yerel yönetimler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birliği sağlanmalı.
Doğal Türlerin Kullanımı: Bölgesel iklim ve toprak koşullarına uygun bitki türleri tercih edilmeli.
Yeşil Alan Envanteri: Kentsel yeşil alanların karbon depolama kapasiteleri hesaplanarak bir envanter oluşturulmalı.
Toplum Bilinci: Bireylerin yeşil alanlara olan duyarlılıklarını artırmak için eğitim programları düzenlenmeli.
Dijital Teknolojiler: Kentsel yeşil alanların yönetiminde dijital veri ve analiz sistemlerinden faydalanılmalı.
“Kentsel Yeşil Alanların Sürdürülebilir Yönetimi” çalışması, şehirlerin iklim değişikliği ile mücadeleye nasıl uyum sağlayabileceğine dair kapsamlı bir rehber sunuyor. Bu rehberdeki öneriler, şehirlerin daha yaşanabilir, dirençli ve çevre dostu bir yapıya dönüşmesine yardımcı olabilir. Kentsel yeşil alanlar, sadece bugünün değil, geleceğin de temel ihtiyacıdır. Bu nedenle, şehirlerimizde daha fazla yeşil alan yaratmak ve mevcut alanları korumak için hep birlikte çalışmalıyız.
İncelemeler
Isı Haritası Metodolojileri ve İklim Değişikliği Risk Değerlendirmesi

Isı Haritası Metodolojileri Oluşturulmasına İlişkin Rehber, bankalar, enerji, çimento, demir-çelik ve daha pek çok sektörde iklim değişikliği kaynaklı geçiş ve fiziksel risklerin değerlendirilmesine rehberlik eden kapsamlı bir dokümandır. Sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda düşük karbon ekonomisine geçiş ve iklim değişikliğine uyum konularında sektörel analizler sunar.
Bu rehber, karbon yoğun sektörlerdeki riskleri analiz ederek, uygun stratejik çözümler geliştirilmesine olanak tanır. Geçiş riskleri, düzenleyici değişikliklerden itibar yönetimine kadar uzanan geniş bir yelpazede değerlendirilmektedir. Özellikle enerji ve çimento sektörleri, fosil yakıt kaynaklı emisyonlar nedeniyle yüksek risk kategorisinde yer almaktadır.
Anahtar Noktalar:
- Geçiş Riski Değerlendirmeleri:
- Düzenlemeler (karbon fiyatlaması, şeffaflık gereklilikleri).
- Piyasa ve tüketici davranışlarındaki değişiklikler.
- Teknolojik dönüşümler (düşük karbon inovasyonları).
- İtibar riskleri (çevre dostu olmayan ürünlerin damgalanması).
- Sektörlere Özel Isı Haritaları:
- Enerji sektörü: Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla düşük karbonlu üretime geçişte önemli fırsatlar sunarken, fosil yakıtlar yüksek emisyon maliyetleri oluşturuyor.
- Demir-çelik ve çimento sektörü: Karbon yoğunluğu yüksek, bu nedenle karbon yakalama teknolojileri ve alternatif yakıtlar kritik rol oynuyor.
- Tarım sektörü: İklim değişikliği kaynaklı verim kaybı ve emisyon azaltımı gereksinimleri ele alınıyor.
- Fiziksel Risk Değerlendirmeleri:
- İklim projeksiyonlarına dayalı sektörel kırılganlık analizleri.
- Coğrafi konumlara göre risk sınıflandırmaları.
- Doğal afet projeksiyonları ve hafifletme stratejileri.
- Inovasyon ve Teknoloji Kullanımı:
- Dijital ikiz teknolojileri ile üretim süreçlerinin optimizasyonu.
- Karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojileri (CCUS).
Neden Önemli?
Bu rehber, iş dünyası, yatırımcılar ve düzenleyiciler için riskleri azaltma ve fırsatları değerlendirme noktasında stratejik bir yol haritası sunuyor. Özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak isteyen sektörler için düşük karbonlu çözümler ön planda.
İlgili rehberin tam metnine. aşağıda yer alan link üzerinden ulaşabilirsiniz.
Isi_Haritasi_Metodolojileri_Olusturulmasina_Iliskin_Rehber
Görsel Prompt: “An interactive map showing climate risk zones categorized by sectors, with icons representing industries such as energy, cement, steel, agriculture, and transport. The map is visually striking with red, yellow, and green color gradients to indicate high, medium, and low risk zones. Overlays include renewable energy symbols like wind turbines and solar panels, alongside industrial factories emitting CO2, all under a futuristic and professional design.”
- İncelemeler8 yıl önce
Çevre Kirliliğinin Nedenleri
- Çevre Haberleri8 yıl önce
Çevre Sorunları Nelerdir?
- İncelemeler7 yıl önce
Radyasyonun Zararları Nelerdir?
- Atıksu Arıtımı8 yıl önce
Adsorpsiyon Nedir?
- İncelemeler9 yıl önce
Toprak Kirliliği Nedir?
- Çevre Haberleri8 yıl önce
Çevre Kirliliği ile İlgili Çizilmiş Resimler
- İncelemeler7 yıl önce
Hava Kirliliği Nedir?
- İncelemeler9 yıl önce
Sedimantasyon Nedir?
cevreportal
21 Şubat 2018 at 11:53 am
Hüseyin Bey bu ücretler Özel sektör ücretleridir, Kamu bu ücretlere tabi değildir.
Kemal Kani
1 Haziran 2018 at 11:17 am
Bilgilendirme için teşekkürler.