İletişimde Kalın

İncelemeler

Atıksu Arıtma Tesisi Proje Onay İşlemleri

Yayın Zamanı

tarih

Atıksu Arıtma Tesisi Proje Onay İşlemleri

TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, ülkedeki su kaynaklarının korunması, ülke menfaatleri doğrultusunda sürdürülebilir kullanımının sağlanması için, istenilen düzeyde arıtma verimini sağlayacak, düşük yatırım ve işletim maliyetine sahip atıksu arıtma teknolojilerinin seçilmesi hedefiyle, 2013/4 sayılı Atıksu Arıtma / Derin Deniz Deşarjı Tesisi Proje Onayı Genelgesi yayınlanmıştır.

Yayınlanan bu genelge ile 02.04.2013 tarihinden sonra inşaatı başlamış olan arıtma tesisi sahipleri veya mevcut atıksu arıtma tesisinde proses revizyonuna gidecek olan faaliyet sahiplerinin Atıksu Arıtma Tesisleri ile ilgili projelerini söz konusu genelge (2013/4) hükümlerine göre hazırlatarak ilgili mercilerden onay almak zorundadırlar. 2013/4 sayılı genelgenin yayın tarihinden önce kurumumuza başvurmuş faaliyet sahiplerinin Atıksu Arıtma Tesisi ile ilgili proje onayları ise başvuru tarihi itibariyle yürürlükte olan genelge hususları dikkate alınarak ilgili birim tarafından incelendikten sonra kurumumuzca onayı yapılacaktır.

Söz konusu genelge doğrultusunda atıksularını arıttıktan sonra kanalizasyona deşarj edecek olan işletmelerin projelerin onaylanması yetkisi Belediye sınırlarında Büyükşehir Belediyelerine aittir. Büyükşehir Belediyeleri ise bu yetkiyi, genellikle Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüklerine devretmiştir. Bu doğrultuda, Genel Müdürlükleri bünyesinde AAT Proje Onaylama Birimleri bulunmaktadır.

A- Projeyi Hazırlayan Firmanın Uyması Gereken Yükümlülükler

Proje Firması Özellikleri

  1. AAT projelerini hazırlayan yerel mühendislik ve mimarlık firmalarının 6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu gerekliliklerini yerine getirmiş olmaları gerekmektedir. Bu doğrultuda;
    • Başvuruyu yapan gerçek veya tüzel kişi ve kurumların ilgili meslek odalarından Serbest Mühendislik Müşavirlik Belgesi (SMMB) ve/veya Büro tescil Belgesi (BTB) almaları,
    • Projede yer alan mühendislerin 15.05.2001 tarih B.05.0MAH.0.65.00.02/80561 sayılı İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü yazılarına istinaden oda üyesi olmaları (bu nedenle oda kimlik kartlarının fotokopilerinin dosyada yer alması) zorunludur.
  2. Projeyi hazırlayan firmada yürürlükteki proje onay genelgesi içeriğinde belirtilen, çalışması gereken minimum teknik personeli bulundurması gerekmektedir.

B- Projenin Hazırlandığı İşletmeye Göre Dikkat Edilecek Konular

  1. Onaya sunulacak projeler; bir mühendis koordinatörlüğünde, atıksu sektöründe biri üç yıl tecrübeli iki çevre mühendisi ile tip ve büyüklüğe göre, proje onay biriminin uygun göreceği ilgili mühendislik dallarına mensup, bir mühendis olmak üzere en az üç mühendis ( proje koordinatörü hariç ) tarafından hazırlanmalıdır. Proje koordinatörünün; firma bünyesinde tam zamanlı çalışan ve atıksu sektöründe en az beş yıl tecrübeli çevre mühendisi olması gerekmektedir.
  2. Proje türü ve saha özelliklerine göre projede sunulanlara ilaveten Daire Başkanlığımızca Makine, Kimya, İnşaat, Jeoloji Mühendislik çalışması istenmesi durumunda firma tarafından istenen çalışmanın yapılması zorunludur.
  3. Firmada proje türüne göre istenilen diğer meslek gruplarından herhangi biri yok ise, taraflar (firma– teknik eleman) arasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2013/4 Sayılı genelgesi hükümlerinin uyulacağını belirten bir sözleşme yapılması koşulu ile dışarıdan hizmet alımı yapılması mümkündür.

C- Genel Yükümlülükler

  1. AAT Projesini hazırlayan teknik elemanların, proje dosyası içerisinde yer alan mesleği ile ilgili kısım ve çizimlerde adı soyadı ve imzaları ile proje dosyasındaki ilgili sayfalarda imzalarının bulunması gereklidir.
  2. AAT Projesini hazırlayan firmanın sorumluluğu, projenin hazırlanmasıyla başlayıp Deşarj İzin Belgesi alınmasından sonra bitecektir. Bu süre zarfında firma değişikliği gündeme gelirse, tüm sorumluluk yeni firmaya ait olacaktır. İnşaat aşamasında onaylı proje üzerinde yapılacak tüm değişiklikler firma tarafından gerekçeli raporla birlikte Genel Müdürlüğümüze bildirilecek ve “uygundur” görüşümüz alınacaktır.
  3. Firmanın AAT için Deşarj İzin Belgesini proje hatasından dolayı alamaması durumunda, proje firması ile projede imzaları olan teknik elemanların diğer proje sunumları 1 yıl süre ile değerlendirilmeyecektir.
  4. Onaylanan AAT Projelerinin gerekli deşarj kriterlerini sağlayamaması durumunda sorumluluk projeyi hazırlayan firma ve/veya inşaatı yapan işletmeye ait olacaktır
  5. Genel Müdürlüğümüz gerek duyduğu takdirde, proje onayı öncesinde ilgili firmadan projenin sunumu, savunması ve uzman incelemesi isteyebilir. Tüm bu işlemler için doğacak her türlü giderler müessese sahibi (işletme) tarafından karşılanacaktır.Sektör belirlemesi yapılamayan ve/veya Genelge Ek1 ve Ek 2’ de yer almayan işletmeler için Bakanlık görüşü alınarak hareket edilecektir.

ARITMA  SONRASINDA  KANALİZASYONA  DEŞARJ  YAPACAK İŞLETMELER İÇİN PROJE SUNUMU VE ONAYI ESASI:

Kanalizasyon sistemine deşarj yapan ve Genelge Ek.1 ve Ek.2’de yer alan tüm işletmelerin atıksu arıtma tesisi projeleri Söz konusu Genel Müdürlüğün Atıksuların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği çerçevesinde onaylanacaktır. Yönetmeliğimize göre, arıtma tesislerinin atıksu parametreleri, Madde 15 Tablo 1’de verilen üst sınır değerlerini sağlayacak şekilde projelendirilmesi esastır. Projesi değerlendirilecek firmaların Yetkili Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü, Kanalizasyonuna bağlı olması ve kanalizasyona bağlı olduklarını gösteren belgeyi ilgili kurumdan almaları gerekmektedir.

PROJE ONAY DOSYASI VE ONAY BİLDİRİMİ:

  1. Proje Onay başvuruları Söz konusu Su ve Atık Genel Müdürlüğü Arıtma Tesisleri Daire Başkanlığı’na bir üst yazı ve ekinde genelge doğrultusunda hazırlanan dosya ile yapılacaktır.
  2. Proje onay dosyaları 3 nüsha olarak hazırlanıp teslim edilecektir. Dosya içerisinde proje başvurusunun CD ortamına alınmış halinin bulunması gereklidir. Dosya, bölüm ayraçları bulunacak şekilde düzenlenecektir.
  1. Proje Onay Başvuruları 30 iş günü içerisinde sonuçlandırılacaktır. Başvuru dosyalarında Su ve Atık Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığınca tespit edilen ve firma tarafından tamamlanması istenen eksik evrakların firma tarafından tamamlanması zorunludur. Eksik evrakların tamamlanma süresi (firmaya eksik evrak bildirimi-firmadan eksik evrakların Daire Başkanlığımıza teslimi) başvuru sonuçlandırma süresine dahil değildir. Firmadan istenilen evraklar 2 ay içerisinde tamamlanmadığı takdirde proje onayı başvurusu olumsuz olarak değerlendirilecek ve işlemden kaldırılacaktır.
  2. Üst yazı ekinde hazırlanacak dosya eki içeriği şöyle olmalıdır:
    1. İçindekiler Bölümü (Dosya içeriği belirtilecektir.),
    2. AAT Proje Onay Başvuru Formu
    3. Ücret Ödenmesi
    4. Genelge Ek 5’ta yer alan İş Bitirme Belgeleri, Noter Tasdikli İmza Sirküleri, Ticaret veya Sanayi Odası belgesi, Büro tescil belgesi ve/veya Serbest Meslek Müşavirlik Hizmet Büroları tescil belgesi, projede imzası bulunan şirket çalışanlarına ait sigorta belgeleri (SSK Dönem Bordroları 4 aylık),
    5. AAT Proje dosyasında 2013/4 sayılı genelgeye göre istenen diğer bilgi ve belgeler,
  3. Eksiklikleri tamamlanan proje dosyaları eksikliklerin tamamlandığını belirten bir üst yazı ile birlikte 3 nüsha halinde Genel Müdürlüğümüze teslim edilecektir.
Okumaya Devam
Yorum İçin Tıklayın

Yorum yapabilmek için kullanıcı girişi yapmış olmalısınız. Kullanıcı Girişi

Leave a Reply

İncelemeler

Türkiye için IPA III 2023 Eylem Programı Finansman Anlaşması Yürürlüğe Girdi!

Yayın Zamanı

tarih

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki iş birliğinin önemli bir adımı olarak IPA III 2023 Yılı Eylem Programı Finansman Anlaşması yürürlüğe girdi. Bu kritik anlaşma, 16 Aralık 2024 tarihli ve 32754 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak 17 Aralık 2024 tarihinde resmen uygulamaya kondu.

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ve Avrupa Komisyonu adına Güney Komşuluk Bölgesi ve Türkiye Direktörü Francisco Joaquin Gaztelu Mezquiriz tarafından imzalanan anlaşma, Türkiye’nin AB uyum sürecindeki mali desteklerini güçlendirecek.

208,6 Milyon Avro Bütçeyle 6 Ana Sektöre Destek

Toplam 208,6 milyon Avro bütçe ile hazırlanan bu anlaşma kapsamında, Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye’ye aktarılacak fonlarla, 2021-2027 yıllarını kapsayan IPA III Programı altında yer alan projeler hayata geçirilecek. Finansman sağlanacak ana sektörler şunlardır:

  • Temel Haklar
  • Çevre ve İklim Değişikliği
  • Sürdürülebilir Ulaşım
  • Tarım ve Enerji
  • İstihdam, Eğitim ve Sosyal Politikalar
  • Birlik Programları

Türkiye’nin AB Yolculuğunda Yeni Bir Sayfa

Bu projeler, Türkiye’nin Avrupa Birliği uyum sürecindeki çevresel, ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşmasına katkı sağlayacak. Özellikle çevre ve iklim değişikliği, sürdürülebilir ulaşım ve enerji sektörlerinde yapılacak yatırımlar, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma vizyonuna destek olacak.

Bu önemli gelişme hakkında daha fazla bilgi almak için Resmi Gazete kaynağına göz atabilir veya ilgili kurumların duyurularını takip edebilirsiniz.

Türkiye’nin Geleceğine Yön Veren Projeler

AB ile iş birliğinin yeni fırsatlarını yakalamak ve sürdürülebilir bir geleceği inşa etmek için IPA III Programı, Türkiye’nin önemli bir adımı olmaya devam ediyor.

Okumaya Devam

İncelemeler

Kentsel Yeşil Alanların Sürdürülebilir Yönetimi: Geleceğin Şehirleri İçin Anahtar Yaklaşımlar

Yayın Zamanı

tarih

Günümüzde küresel ısınma ve iklim değişikliği, şehirlerimizi daha dirençli ve yaşanabilir hale getirmek için acil önlemler alınmasını gerektiriyor. Türkiye’de, özellikle büyük şehirlerde nüfus yoğunluğunun artması, yeşil alanların korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesinin önemini artırıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı “Kentsel Yeşil Alanların Sürdürülebilir Yönetimi” adlı çalışmada, bu önemli konuya dair dikkat çekici bilgiler ve öneriler yer alıyor.
İklim Değişikliği ve Şehirler: Sorunlar ve Çözümler

Küresel ölçekte şehirler, sera gazı emisyonlarının yaklaşık %75’inden sorumlu. Bu nedenle, kentsel yeşil alanların karbon yutakları olarak etkin bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Ağaçlandırma çalışmaları, yeşil çatı uygulamaları, parklar ve diğer yeşil altyapılar, şehirlerin karbon ayak izini azaltmada hayati bir rol oynuyor. Aynı zamanda, bu alanlar ekosistem hizmetleri sunarak biyolojik çeşitliliği destekliyor, hava ve su kalitesini iyileştiriyor.
Kentsel Yeşil Alanlar ve Ekolojik Denge

Kentsel yeşil alanların sürdürülebilir yönetimi, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal faydalar da sağlıyor. Bu alanlar:

Şehir sıcaklıklarını düşürerek enerji tüketimini azaltıyor.
Vatandaşların rekreasyon ihtiyaçlarını karşılıyor.
Toplumun psikolojik ve fiziksel sağlığına katkıda bulunuyor.

Özellikle, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için karbon depolama kapasitesine sahip ağaç türlerinin seçilmesi ve bu türlerin ekolojik dengeye katkı sağlaması büyük önem taşıyor.
Afetlere Dirençli Şehirler

Türkiye, deprem gibi doğal afetlere karşı hassas bir coğrafyada bulunuyor. Bu nedenle, kentsel yeşil alanların afet durumlarında toplanma ve barınma alanı olarak kullanılabilir şekilde planlanması gerekiyor. Özellikle yeşil alanlarda organik ve yumuşak tasarımlar, açık mekanlar ve sosyal etkileşime olanak sağlayan alanlar, afet sonrası psikolojik ve fiziksel iyileşme sürecini hızlandırabilir.
Kentsel Biyoçeşitlilik ve Doğal Türler

Kentsel alanlardaki doğal türlerin korunması ve kullanılması, hem ekolojik hem de estetik açıdan önemli. Doğal bitki türlerinin şehir peyzajına entegrasyonu, bakım maliyetlerini azaltırken çevresel faydaları da artırıyor. Ayrıca, bu türlerin yerel ekosisteme sağladığı katkılar, iklim değişikliği ile mücadelede kritik bir rol oynuyor.
Yeşil Altyapı Yaklaşımları

Çalışmada, yeşil altyapı kavramının kentsel sürdürülebilirlik için taşıdığı önem vurgulanıyor. Yeşil altyapılar:

  • Suyun depolanması ve yönetimi,
  • Şehirlerin soğutulması,
  • Hava kirliliğinin azaltılması,
  • Sosyal etkileşimin teşvik edilmesi gibi birçok fayda sağlıyor.

Bunların yanı sıra, yeşil altyapının karbon fiyatlama stratejileri ile entegre edilmesi, sürdürülebilir şehirler için etkili çözümler sunabilir.
İklim Dostu Peyzaj Tasarımı

Peyzaj tasarımında bitkilerin formu, rengi ve dokusu gibi özelliklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri büyük önem taşıyor. Örneğin, sakinleştirici bir etki yaratmak için yeşil ve mavi tonlarına ağırlık verilmesi öneriliyor. Aynı şekilde, insanların kendilerini daha güvende hissedeceği organik tasarımlar ve sosyal etkileşim alanları, psikolojik iyileşmeyi destekliyor.
Deprem Parkları ve Afet Yönetimi

Afet anında toplanma alanı olarak kullanılabilecek kentsel yeşil alanlar, hem barınma hem de sosyal etkileşim için önem taşıyor. Bu alanlarda, çocuklar için oyun alanları, spor alanları ve dinlenme mekanları gibi sosyal donatılara yer verilmesi, toplumsal dayanıklılığı artırabilir.
Sürdürülebilir Yönetim için Öneriler

Eşgüdüm ve İş Birliği: Kentsel yeşil alanların planlanması ve yönetiminde yerel yönetimler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birliği sağlanmalı.
Doğal Türlerin Kullanımı: Bölgesel iklim ve toprak koşullarına uygun bitki türleri tercih edilmeli.
Yeşil Alan Envanteri: Kentsel yeşil alanların karbon depolama kapasiteleri hesaplanarak bir envanter oluşturulmalı.
Toplum Bilinci: Bireylerin yeşil alanlara olan duyarlılıklarını artırmak için eğitim programları düzenlenmeli.
Dijital Teknolojiler: Kentsel yeşil alanların yönetiminde dijital veri ve analiz sistemlerinden faydalanılmalı.

“Kentsel Yeşil Alanların Sürdürülebilir Yönetimi” çalışması, şehirlerin iklim değişikliği ile mücadeleye nasıl uyum sağlayabileceğine dair kapsamlı bir rehber sunuyor. Bu rehberdeki öneriler, şehirlerin daha yaşanabilir, dirençli ve çevre dostu bir yapıya dönüşmesine yardımcı olabilir. Kentsel yeşil alanlar, sadece bugünün değil, geleceğin de temel ihtiyacıdır. Bu nedenle, şehirlerimizde daha fazla yeşil alan yaratmak ve mevcut alanları korumak için hep birlikte çalışmalıyız.

İndirmeler: T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı Kentsel Yeşil Alanların Sürdürülebilir Yönetimi kitabı

 

Okumaya Devam

İncelemeler

Isı Haritası Metodolojileri ve İklim Değişikliği Risk Değerlendirmesi

Yayın Zamanı

tarih

Isı Haritası Metodolojileri Oluşturulmasına İlişkin Rehber, bankalar, enerji, çimento, demir-çelik ve daha pek çok sektörde iklim değişikliği kaynaklı geçiş ve fiziksel risklerin değerlendirilmesine rehberlik eden kapsamlı bir dokümandır. Sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda düşük karbon ekonomisine geçiş ve iklim değişikliğine uyum konularında sektörel analizler sunar.

Bu rehber, karbon yoğun sektörlerdeki riskleri analiz ederek, uygun stratejik çözümler geliştirilmesine olanak tanır. Geçiş riskleri, düzenleyici değişikliklerden itibar yönetimine kadar uzanan geniş bir yelpazede değerlendirilmektedir. Özellikle enerji ve çimento sektörleri, fosil yakıt kaynaklı emisyonlar nedeniyle yüksek risk kategorisinde yer almaktadır.

Anahtar Noktalar:

  1. Geçiş Riski Değerlendirmeleri:
    • Düzenlemeler (karbon fiyatlaması, şeffaflık gereklilikleri).
    • Piyasa ve tüketici davranışlarındaki değişiklikler.
    • Teknolojik dönüşümler (düşük karbon inovasyonları).
    • İtibar riskleri (çevre dostu olmayan ürünlerin damgalanması).
  2. Sektörlere Özel Isı Haritaları:
    • Enerji sektörü: Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla düşük karbonlu üretime geçişte önemli fırsatlar sunarken, fosil yakıtlar yüksek emisyon maliyetleri oluşturuyor.
    • Demir-çelik ve çimento sektörü: Karbon yoğunluğu yüksek, bu nedenle karbon yakalama teknolojileri ve alternatif yakıtlar kritik rol oynuyor.
    • Tarım sektörü: İklim değişikliği kaynaklı verim kaybı ve emisyon azaltımı gereksinimleri ele alınıyor.
  3. Fiziksel Risk Değerlendirmeleri:
    • İklim projeksiyonlarına dayalı sektörel kırılganlık analizleri.
    • Coğrafi konumlara göre risk sınıflandırmaları.
    • Doğal afet projeksiyonları ve hafifletme stratejileri.
  4. Inovasyon ve Teknoloji Kullanımı:
    • Dijital ikiz teknolojileri ile üretim süreçlerinin optimizasyonu.
    • Karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojileri (CCUS).

Neden Önemli?

Bu rehber, iş dünyası, yatırımcılar ve düzenleyiciler için riskleri azaltma ve fırsatları değerlendirme noktasında stratejik bir yol haritası sunuyor. Özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak isteyen sektörler için düşük karbonlu çözümler ön planda.

İlgili rehberin tam metnine.  aşağıda yer alan link üzerinden ulaşabilirsiniz.

Isi_Haritasi_Metodolojileri_Olusturulmasina_Iliskin_Rehber

 

Görsel Prompt: “An interactive map showing climate risk zones categorized by sectors, with icons representing industries such as energy, cement, steel, agriculture, and transport. The map is visually striking with red, yellow, and green color gradients to indicate high, medium, and low risk zones. Overlays include renewable energy symbols like wind turbines and solar panels, alongside industrial factories emitting CO2, all under a futuristic and professional design.”

Okumaya Devam

Trend

Copyright © 2024 Çevre Portal Türkiye'nin Sürdürülebilir, İlkim Dostu İş ve Sosyal Medya Ağı